Post

İran’da Yeni Aşama: Geri Adım Yok

Mahsa’nın ahlak polisi elinde ölümüyle İran’ı sallayan deprem ikinci ayına girdi. 230’dan fazla ölüye, binlerce yaralı ve gözaltılara rağmen eylemler tüm eyaletlerde, 150’den fazla şehirde sürüyor. Rejim tüm gücünü kullanıyor, muhalifleri tehdit ve işkencelerle ekranlara çıkarıp pişmanlıklarını anlattırıyor. Tahran’da Evin, Gilan eyaletinde Reşt şehrinin hapishanesinde bilerek yangın çıkartıyor, eylemlerden Kürt ve Beluç halklarını sorumlu tutup ayrımcılık politikalarıyla ayaklanmayı bitirmeye çalışıyor, ancak engel olamıyor.

Eylemler geçen aydan bu yana yeni bir aşamaya geçti, artık yalnızca talepler etrafında değil, direkt hükümeti hedef alan bir şekilde sürüyorlar. Doğaldır ki ayaklanma ilk başta kendi talepleri etrafında; demokrasi, adalet, özgürlük ve eşitlik isteyerek başladı. Ama artık bunların rejim tarafından karşılanmayacağı anlaşıldı. 

Öğrenciler, öğretmenler, gençler, kadınlar, işçiler, az da olsa esnaflar radikal ve kitlesel eylemlere katılıyor. Hareket en baştan beri örgütlenmeye, komiteler kurmaya çalıştı ve artık başarılı oldukları söylenebilir. Bu komitelere öğrenci ve öğretmenler çok destek verdi. Az kişiden oluşan küçük gruplar okullarda, işyerlerinde genişledi. Yeni taktikler geliştirildi ve bu komiteler bugüne kadar ayakta kaldı. 

Bu ayaklanmaya dünyadan verilen destek de daha önce olmadığı kadar büyük. Öncülük edenler genç kadınlar. Hapisten, şiddetten, ölümden korkmuyorlar. Aileleri gençlere kızıyor ancak onlar durmuyor, özgürlük için öne atılıyor. Bunları gören toplum da; sanatçılar, siyasetçiler ve aydınlar da eylemlere destek veriyor. Öncü genç kadınların cesareti, Afganistan’da canları pahasına Taliban’a karşı eylem yapan, seslerini duyurmaya çalışan kadınlara benziyor. 

Mahsa’nın Kürtçe adı Jina’ydı, bu isim rejim tarafından yasaklanmıştı. Bu yasaklı isim artık özgürlük bayrağı oldu. Ve birçok kesim rejime karşı bir araya geldi, Jina Mahsa’nın ismini haykırıyor. 

Şimdi sokaklar, okullar ve üniversiteler birlikte hareket ediyor. İşçiler dağınık da olsa grevler yapıyor. Beklentimiz işçilerin daha kitlesel grevlere başlaması, eylemlere desteğini arttırmasıdır. Gidişat da işçilerin yavaş da olsa hareketlenmeye başladığını gösteriyor. Örgütlenmeler, komiteler kuruluyor. Tahran Otobüs İşçileri Sendikası ve Haft-Tappeh Şeker Kamışı Şirketi Sendikası eylemlere açıktan destek verdi. İşçiler kitlesel olarak eylemlere katılırsa yeni bir aşamaya geçilebilir. 

Ayaklanmaların hemen hemen hepsi en çok baskı altında olanlardan başlar. İran’da geçen yüzyılda, 1979’da bir İslam devrimi yaşandı, Şah rejimi devrildi. Umudumuz ikinci yüzyılın başında başka bir devrimin daha olması ve İslami rejimin devrilmesi; bunun gücüyle bir işçi emekçi hükümeti kurulmasının önünün açılmasıdır.

Yarın, geniş bir yazar kadrosu ile günceli değerlendirme, siyasi gelişmeleri takip etme, öngörme, anlama ve fikri bir yön çizme hedefindedir. Ancak yayınlanan yazılardaki görüşler, Yarın Yayın Kurulu’nun politik değerlendirmeleriyle tümüyle aynı çizgide olmayabilir. Farklı değerlendirmelere sahip olsalar da mücadeleye katkı sunacağını düşündüğümüz tüm yazılara yayın ilkelerimiz çerçevesinde yer vereceğiz.

İlgili Yazılar

Post

Mahsa Ölmedi, Öldürüldü

Post

İran’da Kıvılcım Çakıldı, Rejim Sallanıyor

Post

İran’da Yeni Aşama: Geri Adım Yok

Post

Ne Şeyh, Ne Şah