Post

Mısır’dan Kanada’ya, Şarm el Şeyh’den Montreal’e Umutlar Tükeniyor mu?

Kasım ve Aralık aylarında küresel toplumun ekoloji takvimi dolu gözüküyor. Birleşmiş Milletler (BM) önce çok umut bağlanan Mısır’daki COP27 iklim değişikliğiyle mücadele toplantısını bitirdi. Ardından Aralık ayı başında BM Kanada’nın Montreal şehrinde toplanıyor.

Mısır’daki iklim değişikliği konferansı, bütün gayretlere rağmen sonuç metninde, fosil yakıtlardan çıkış yer almadan bitti. Bazılarının başarı diye kabul ettiği “Hasar ve Kayıp” fonunun oluşturulması, geçen COP toplantıların aksine, belki komite belirlenmesi açısından kazanç olarak görülebilir. Komitenin amacı, Fon'un eşitlikçilik prensibi ile işlemesi, en büyük kirleticilerin tarihsel borçlarını ödemesi ve de en kırılgan ülkelerin Fon'dan yararlanabilmesini sağlamak olacaktır. Komitenin Fon'u sürekli yeni finansman kaynakları ile beslemesiyle yaşamasını sağlaması diğer bir görevidir. Bu fonun ilk etapta acilen son aylarda sellerden ve afetlerden büyük zarar gören Pakistan ve Endonezya gibi ülkelere yardım etmesi gerekir. Diğer yandan, beklentimiz olan insan hakları açısından da Mısır bekleneni veremedi.

Türkiye'nin ise 2038 yılına kadar emisyonlarını artırma beyanı, ne iklim liderliği hedefi ne de 2053 net sıfır vizyonu ile uyumlu. Emisyonlarını artırmaya devam etmeyi planlayan az sayıda ülke içinde, Türkiye bunu en uzun süre yapmayı planlayanlardan.

Birleşmiş Milletler Çin’de yapılması programlanan ama Covid-19 dolayısıyla Kanada’ya alınan BM Biyoçeşitlilik Toplantısı COP15’i 7-19 Aralık arasında Montreal şehrinde gerçekleştiriyor.

Madalyonun iki yüzü olan iklim değişikliği ve biyoçeşitliliği en fazla hissedenler kaybolan türleri gözle takip edilebilenlerdir. Yani gözümüzün önündeki, örneğin turnalar, balıklar, arılar azalıyor ya da yok oluyorlar. Şimdi biyoçeşitliliğin azalmasıyla ilgili her yerde yayınlanan bazı rakamlar verecek olursak;

Yeryüzünde her yıl 10.000 tür kayboluyor.

Böcek popülasyonlarının %40'ı küresel olarak azaldı ve 1/3'ü tehdit altında.

Vahşi hayvan popülasyonları 50 yılda %70 azaldı.

Yerel ve göçmen kuşların %74'ü düşüşte.

Yılda 650.000'den fazla deniz hayvanı ağlara yakalanıyor ve bu da 300.000 balina, yunus ve yunus balığını öldürüyor.

Kaplan, aslan, çita gibi büyük kedigiller önümüzdeki 15 yıl içinde yok olabilir.

Primat canlı türlerinin 2/3'ü savunmasız, tehlikede veya kritik derecede tehlikede ve primat türlerimizin %85'i ciddi bir nüfus düşüşü yaşıyor.

Bu arada geçmişte Kanada’nın yeryüzünde ilk büyük ekokırımı yapan ülke olduğunu hatırlamak gerekir. Yerküredeki bu hayvan katliamı milyonlarca kunduzun kürk ticareti yüzünden kökünün kurumasına neden olmuştu.
 
Teknolojinin aşırı dejenerasyon etkisiyle yaşadığımız Dünya canlılarla birlikte yok oluyor. Geri dönüşün çok zor olacağı ve yeryüzünün bıçak sırtında olduğunu katılımcılar anlamak zorundalar.

Bu konferansta beklentiler, iklim değişikliği için Paris’te alınan atmosferin %1,5 dan fazla ısınmaması gibi, bir rakamsal hedef olabilecek mi? Gezegenimizin kara ve deniz alanlarının %30’nun doğa rezervlerine dönüştürülmesi, plastik atıkların ortadan kaldırılması gibi hedeflerin gerçekleşmesi mümkün mü?

Türkiye’deki sıfır atık aldatmacası her yerde bir fiyasko olarak gözlenmektedir. Her ne kadar poşet için ücret ödenmesi bu enflasyonist ortamda yok sayılabilecek bir ücrete dönmüşken Türkiye’de on binlerce pazarlarda, marketlerde, büyük alışveriş merkezlerinde sebzeler ve meyvalar için şeffaf plastik poşetler ücretsiz olarak verilmekte ve çok hafif olan bu plastik poşetler havalarda uçup denizlere ulaşarak deniz canlılarının hayatlarını tehdit etmektedir. Yani plastiklerin tamamen kalkması uzak ihtimal.

Yarın, geniş bir yazar kadrosu ile günceli değerlendirme, siyasi gelişmeleri takip etme, öngörme, anlama ve fikri bir yön çizme hedefindedir. Ancak yayınlanan yazılardaki görüşler, Yarın Yayın Kurulu’nun politik değerlendirmeleriyle tümüyle aynı çizgide olmayabilir. Farklı değerlendirmelere sahip olsalar da mücadeleye katkı sunacağını düşündüğümüz tüm yazılara yayın ilkelerimiz çerçevesinde yer vereceğiz.

İlgili Yazılar

Post

Erzincan-İliç ve Altın Mücadelesi

Post

Kuraklık Altında Üretim, Çin’de Bile Yok!

Post

Şarm el Şeyh-Mısır’da İklim Konferansı

Post

Mısır’dan Kanada’ya, Şarm el Şeyh’den Montreal’e Umutlar Tükeniyor mu?