Adım Başı Trampet
Kayganmış zemin
İlk anda eller cepte
Tepetaklak olmanın kıyısında
Yere çakılmak an meselesi
Anın meselesi
Yere çakılan almalı ilk dersi.
İlk an sonraki ana eşlik eder
Tecrübe her şeye hükmetmiş
Cepler yok edilince
Eller konacak yer bulamamakta
Meselede o zaten
Kayacak oldu mu ayak
O anlığına eller ayak olmaya çalışacak.
İşte böyle buluruz birbirimizi
Cepleri olmayan damlalar
Aynı yerde Havzalandık
Nedendir bilinmez ama
Göllere akmaya devamlıca
Sokak aralarına bir dalsaydık
Kaygan zemin tarihin sayfalarına
Öbek öbek delikleriyle çürük duvarlar
"Sıra bize geldi" diye hayıflanacaklar.
***
Orada bir enginar ormanı var uzakta
Çitlerle çevrilidir etrafı
Yanı başımızda olsa da
Uzaklaşır her daim bizden
Ondan uzaklaşır cepsizler birden.
Kendi aramızda, bukalemun ormanı
Zaman zaman yeşilken
Zaman zaman alev renginde
Yeşilken palmiyeden şemsiye eşliğinde
Çitler tam takır
Adım başı trampet
Sonrası
Alev rengini kuşanmakta
Hemen hepimizin oluveriyor
Öyle ki
Cepler hemen sökülür
İçine su dökülür
Öyle ki
Adım başı arbalet
En uzağa fırlat cebindekini
Hemen geri dikilmeden
Cebini enginarla doldurmayı hak et.
İlk bahane cemilden
Doğuştan hakları olana doğruldu
Verdiği kırıntıları hicvetti
Tek olunca zor oldu
Hemencecik kafaya balyoz
Kafasız koşmaya başladı
Arkası hep dumanlı toz
Kendine gelecek zamanla
Şehirden göçen tanıdıklardan
Öğrenecektir kafasız yaşamayı
Zamanla ayaklarla ıslık çalmak hatta.
Sonra mı?
Bir dahaki sefere
İlk bahane hepimizden
Arbalette öğrenmişken
Ceplerimizde evlerimiz
Enginar ormanına yerleşiriz
Yarın, geniş bir yazar kadrosu ile günceli değerlendirme, siyasi gelişmeleri takip etme, öngörme, anlama ve fikri bir yön çizme hedefindedir. Ancak yayınlanan yazılardaki görüşler, Yarın Yayın Kurulu’nun politik değerlendirmeleriyle tümüyle aynı çizgide olmayabilir. Farklı değerlendirmelere sahip olsalar da mücadeleye katkı sunacağını düşündüğümüz tüm yazılara yayın ilkelerimiz çerçevesinde yer vereceğiz.