Muharebe Meydanımız
Seçim sürecinde siyasi iktidara karşı verilen çaba, hem seçimler için hem de sonrasında belirleyici olacak. 14 Mayıs’a yaklaştıkça bu mücadele sürecinin koşulları netleşiyor. Bu güne gelene kadar kazandığımız deneyimler, önceki kazanımlarımız ve kayıplarımız, yani içinde bulunduğumuz nesnellik mücadelemizin çerçevesini çiziyor.
14 Mayıs seçimlerine AKP karşısında çok zaferler kazanmış bir edada gidemiyoruz maalesef. Önemli kazanımların yanında birçok yenilginin de ağırlığını taşıyoruz. Bazıları AKP iktidarı döneminden, bazıları daha eskiden… Muharebe meydanının tepeleri, düzlükleri, bataklıkları var. Bunları hesaba katmak tüm politik kararlarımız için önemli.
İlk olarak seçimlere siyasi iktidarın tüm güçlerini kazanmak için hazır ettiği ve edeceği, kamunun sayısız kaynaklarını kendisi için kullandığı, kolluğu, yargıyı avucuna aldığı bir şekilde gidiyoruz. Tek adam rejimi tam gaz. Bu ülkede bir anayasa referandumu, sonra da bir başkanlık seçimi yapıldı. Bu seçimlerde mücadele ettik. Toplumsal muhalefet çok büyük direnişler gösterdi ancak bu muharebeleri kazanamadık, tek adam rejimini yenemedik. Bu durumu daha önce engelleyememiş olmanın sorumluluğu üstümüzde, ancak buna takılacak halimiz yok.
Bunun yanında siyasi iktidarın hükümet kurulmasını engelleyerek genel seçimleri tekrar ettirme, mühürsüz oy pusulalarını geçerli saydırma, ‘hile yaptılar’ diyerek yerel seçimleri tekrar ettirme gibi türlü çeşitli taktiğini görüp yaşamış durumdayız. 7 Haziran - 1 Kasım arasındaki süreci deneyimlemiş durumdayız. Önümüzdeki seçimlerde de böyle bir planları olmayacağını söyleyemeyiz. Ancak yerel seçimlerde; böyle bir hamleyi en son denediklerinde yine de kaybettiklerini de unutmamalıyız. Buna göre hazırlığımızı yapacağız ve o yenilginin daha büyüğünü tekrar yaşatacağız.
Ortalama bir demokratik ülkede görülebilecek bir seçim sistemimiz yok. Baraj sistemi demokrasinin kendisine Yüzde 10’dan yüzde 7’ye düşen baraj, yalnızca bir elin parmaklarını geçmeyen sayıda partiye parlamento kapısını açıyor. Ancak burada bir kazanımımız var. Kürt Hareketi yıllarca bağımsız adaylarla seçimlere girdi, taktik ve stratejilerini biledi. En sonunda da HDP 2015 Haziran’ında bu barajı aştı. Diğer sol sosyalist güçlere de parlamentoda temsil imkanını sağladı, sağlıyor.
Siyasi iktidarın kendi çıkarlarına göre getirdiği, sonra da beğenmeyip değiştirdiği bir ittifak sistemimiz var. İlk başta MHP ile yapılan ittifak ile çok büyük bir oy oranına ulaşılıyor, bu nedenle ittifak oylarının blok olarak hesaba katılması daha çok işlerine geliyordu. Hem MHP AKP’den ayrı durabilecek, hem de tek tek muhalefet partileri karşısında büyük üstünlük kurulacaktı. Ancak işler öyle gitmedi. Muhalefetin bir araya gelip daha çok avantaj sağlayabildiği anlaşılınca dümdüz geri dönüldü. Artık ittifakın oyları milletvekili hesaplamasında blok olarak sayılmıyor, her partinin kendi aldığı oy hesaba katılıyor. Bu nedenle de AKP ve MHP de dahil herkes için tek listenin getirdiği avantaj hesaba katılmak zorunda.
Başkanlık seçimi ayrı bir konu. İlk turdaki yüzde 51 sınırı, çoklu adayın olduğu durumda bir kazananın olmasını zorlaştırıyor. En kolay taktik seçimi ikinci tura bırakmak olarak görülebilir. 2018 başkanlık seçimlerinde tüm adaylara imzalar verildi, olabildiği kadar çok aday çıkması sağlandı ancak muhalefetin taktiği başarılı olamadı. Bu nedenle 14 Mayıs için benimsenen taktik de tek adayla tek turda kazanma oldu.
Seçim sürecindeki muharebe meydanımızın koşulları bu şekilde. Yenilgimiz çok, kazanımlarımız az ama önemli. Bu şartları değiştirmek bugünkü imkanlarımızın ötesinde ancak zorlukları tüm toplumla beraber omuzlama imkanımız var. Deneyimimizin dışında, daha önce görmediğimiz bir müdahale ihtimali az. Bu süreci birlikte omuzlayacağız ve onları göndereceğiz.
Yarın, geniş bir yazar kadrosu ile günceli değerlendirme, siyasi gelişmeleri takip etme, öngörme, anlama ve fikri bir yön çizme hedefindedir. Ancak yayınlanan yazılardaki görüşler, Yarın Yayın Kurulu’nun politik değerlendirmeleriyle tümüyle aynı çizgide olmayabilir. Farklı değerlendirmelere sahip olsalar da mücadeleye katkı sunacağını düşündüğümüz tüm yazılara yayın ilkelerimiz çerçevesinde yer vereceğiz.