AKP iktidarı, toplumsal hayatımızı ilgilendiren her meseleyi radikal bir şekilde değiştirme hadsizliklerinden birini de sokak hayvanlarıyla ilgili yasayı meclisten geçirerek göstermiş oldu. Bütün bu anti demokratik uygulamalarla bir darbe iktidarının ölçüsüzlüğüyle hareket etmiştir. Bu tasarının göründüğünden daha önemli yönleri olduğunu biliyoruz. 

Bugün sokakta 6,5 milyon hayvanın yaşadığı tahmin edilmektedir. Aynı ülkenin sokaklarında yüz binden fazla evsiz ve unutulmuş insanın olduğu da başka bir gerçek. Bütün bu evsiz insan ve hayvanların öncelikli olarak sokakta yaşamamaları gerekir. Her canlının geceyi güvenle geçireceği bir dama sahip olmasının önemini anladığımızda, sorunların başka türlü konuşulabilir olduğunu da anlamış olacağız.

Sokak hayvanları yasası, AKP’nin seçilenlerinin seçildikten sonraki zorba hallerinin bu denli görünebilir olduğu sayısız örnekten birini oluşturuyor. Eğer sokakta yaşayan tüm canlıları öldürerek fiziksel dünyamızın gerçekçi sorunlarından kurtulabileceklerini düşünüyorlarsa fena halde yanılıyorlar.

Erdoğan’ın yakın zamanda çoğalmak üzerine söylediklerini unutmuş olamayız. Sokak hayvanlarının popülasyonunun bu denli artmış olmasının nedeni de yine kendileri. Daha önce kendi iktidarlarında çıkartılmış kısırlaştırma yasasını uygulasalardı bugün bu sorunu konuşuyor olmayacaktık. Hayvanların üretilip satılarak çoğalmalarının birinci dereceden sorumlusu olan kapitalizmin uşakları, yine kapitalizme daha fazla para kazandırmak için onları katletmek için kolları sıvamış durumdalar.

Dünyanın sokaklarında yaşayan tüm karnı tok ve şiddete maruz kalmamış olan sokak hayvanlarının, bazı insanlardan daha fazla dost olduklarının milyonlarca örneğini sıralayabilmek mümkün.

İnsanlık olarak hayatımıza dahil edilmiş tüm hayvan türlerinin binlerce yıllık evcilleştirme sürecinden sonra ortaya çıkmış adaletsiz hiyerarşinin getirdiği zulmü hem kendi ırkımıza hem hayvan ırkına uygulamaktan geri kalmıyoruz.  Dünyanın hızla bir yok oluşa doğru sürüklenmesinde başrol oynuyoruz. 

Tüm bu konuların insani içerikler taşıyor olması, onun sınıfsal ve politik yönünü gizlemiyor. Türkiye egemen siyaseti, tarihinin her döneminde sınıfsal ve toplumsal tüm  meselelere karşı faşist baskı biçimlerini uygulamaktan hiç geri kalmadı. Bu durum AKP iktidarıyla fay hatlarının daha da derinleşmesini sağlamıştır. 

Siyasallaşmış İslami iktidarın faşist yönetim biçiminin kurumsallık kazandığı günümüzde, bunun dışındaki tüm toplumsal dinamikler benzer bir tehdidin hedefinde olmaya devam ediyorlar.

Sokak hayvanlarıyla ilgili yasanın toplumsal fay hattında büyük bir kırılmaya dönüşebilmesinin emareleri oldukça fazla. Siyasallaşmamış AKP seçmenlerinden bazılarının inanç temelini oluşturan günah korkusundan ötürü bu yasaya karşı olmaları bir vicdani gerçekliğe dönüşebilir. 

Bu durum 11 yıl önce bir parkta ağaçların kesilmesine karşı başlayan itirazla büyüyerek gelişen bir toplumsal direnişe dönüşebilir. Gezi direnişindeki sokak hayvanlarının polis saldırıları karşısındaki görüntülerini unutmuş olamayız.

Türkiye toplumunda patlamaya hazır o kadar çok sorun birikmiş durumdaki… Kürt halkının yüzyıllardır kendi dilinde söyleyip oynadığı oyunların yasaklanması, İstanbul Sözleşmesi mücadelesi, LGBTİQ+ ların mücadelesi, işçi grev ve direnişleri, ekonominin yarattığı açlık ve yoksulluk, cezaevlerindeki hak ihlalleri ağır tecrit koşullarının yarattığı insanlık dışı uygulamaların yaygınlaşmasının toplumsal bir "normale" dönüştürülmesi… Ve bunlar için uğraşan AKP’nin trollerinin dezenformasyon siyasetini boşa çıkartmak toplumun bütün kesimlerinin dahil edildiği çoklu politik bir hattın yaratılmasıyla olabilir.

Önümüzde birikmiş tüm bu sorunlarla yüzleşince, değişimin pek de kolay olmayacağına dair çaresizlik hallerinin ortadan kaldırılması, ancak mücadelede çoğalma perspektifiyle atılacak adımların yeni açılacak yolların rotasının oluşturulmasıyla olacaktır.

Gezi böyle bir birleşik mücadelenin deneyimleriyle yol gösterici olmaya devam ediyor. Türkiye’nin hızla bir uçuruma doğru götürülmesine karşı oluşturulacak tüm toplumsal, direniş ve mücadele biçimlerini kapsamlı hale getirmek için seferber olmalıyız.

Düzenlemenin meclisten geçerek yasallaşmış olmasının burada bir önemi yok. Yaşadığımız gezegendeki her sömürü, hak gaspı, canlı katliamı bizim mücadele nedenimizdir. Halen yapılacak çok şey var. Uyutulmak istenen tüm canlıları koruma altına alarak sorunun toplumsallık kazanmasını sağlayabiliriz. Bütün sokak hayvanlarının güvende yaşayacağı şehirleri yaratabiliriz.