Post

Yasakları Yasakla

Tuhaf zamanlar. Sosyalistlere her şey yasak. Hayal kurmak yasak, vaat etmek yasak, eleştirmek yasak, örgütlenme yasak. 

“Nerden çıkmış bu yasaklar? Hiç düşündünüz mü dostlar?” diye sormak lazım o meşhur oyundaki gibi. Muhtemelen bir güç terazisinde ölçülüyor kimin neyi neyi konuşup neyi vaat edebileceği. Yoksa gerçekliği, erdemliliği, bilimselliği ile ölçülüyor olsa Sarıgül’e tanınan haklar sosyalistlerden esirgenmez. Bu ülkede Fatma Şahin’in ve CHP’li vekillerin, konu işçi sınıfı olduğunda dahi sosyalistlerden daha fazla söz hakkı olabiliyormuş artık. Dedik ya güç terazisi, tutturulmuş bir zaten ‘hepi topu kaç kişiyiz, yenilgi-özeleştiri türküsü’ ağzımızı açsak önce hesap ver diye sağdan soldan çıkıyor çıkasacılar. Fakat uğraşırken didinirken, tarihsel materyalizmin olmazsa olmazı kuram tartışmalarına sıra gelince kimsenin oralı olduğu yok.

Bu güç terazisini kimler tutuyor, neden tutuyor, terazi adil mi? Biraz da bunu konuşalım bugün. Hem de öyle lafı dolandırmadan. Sendikalardan konuşalım. O anlı şanlı, kızıl sarı adlarıyla işçilerin öz örgütü olması gereken ‘kurumlardan’. Depremde yurttaş haklı olarak sordu ‘devlet nerede?’. Peki ya işçinin hakkı değil mi enflasyon uçmuş, işsizlik tehdidi kapıdayken sormak ‘sendikalar nerede?’. Soruyorlar da. MESS dönemi geldi çattı. Renault işçileri, Çolakoğlu işçileri sendika TİS taslağına karşı isyanda. Türk-Metal kalkmış %80 zam diyor. Yüzdeye bakmayın, mahsus öyle diyorlar. 1’in %80’i 2 bile etmiyor. 19.000 TL istenen ücret. Yoksulluk sınırı bile Türkiye’nin en kalifiye işçilerinin hakkı olarak dayatılamıyor. Dayatmayan kim, sendika. Masaya asla almak istemediği ama aklınca işçileri de ‘kızdırmayacağını’ düşündüğü sayılarla oynayarak oturuyor. Bu ne demek? Asgari ücrete yılda iki zammı da unutun demek, özel sektörde çalışan tüm emekçilerin zam oranlarının düşmesi, es geçilmesi demek. Ülkedeki işçi sınıfının tamamının ücretlerini eritmek demek. Bakın daha sıra MESS’in saldırısına gelmedi bile.

Türk-İş böyle de DİSK farklı mı? Zamlar geri alınsın, ücretlere zam demekle aklanmış mı oluyor? Kimse kusura bakmasın, sosyalist parti saflarını doldurmuyor diye işçilerin ücretler ve iktisadi gidişat konusunda bilgisi olmadığını düşünen en iyi tabirle cahildir. Pandemiyle patlayan enflasyonist ortamda işçilerin çoğu kendiliğinden olan eylemleri ücretlerin arttırılması yönünde. Zamlara karşı emekçi halk kaç kez kendiliğinden sokaklara döküldü bile. Üstelik hatırlarsanız ‘hükümet istifa’ diye. Yani anlaşılan emekçilerin böylesine kuru sözleri karnından söylemesi için koca koca bürokrasilere ihtiyacı yok. Dikkat ederseniz sendikalara demiyorum. Çünkü hala başka örgütlenme biçimi bulamamış sınıfın elindeki en önemli silahlardan biri sendika.

O halde terazinin diğer tarafına hangi ağırlığı koymalı ki hile bozulsun? Cevap ortada, sosyalistler için yasakları yasaklamak, onları tanımamak. Politik merkezi de, emekçilerin kaderini de bu içi geçmiş öğütme makinelerinin eline teslim etmeyerek. Ne sınıf ne de demokrasi mücadelesini onlardan beklemeyerek. Yerine derhal bugün kuramdan beslenen, tutarlı sınıf siyasetini ve tüm toplumu dönüştüren demokrasi mücadelesini koyan örgütleri var ederek.

 

Yarın, geniş bir yazar kadrosu ile günceli değerlendirme, siyasi gelişmeleri takip etme, öngörme, anlama ve fikri bir yön çizme hedefindedir. Ancak yayınlanan yazılardaki görüşler, Yarın Yayın Kurulu’nun politik değerlendirmeleriyle tümüyle aynı çizgide olmayabilir. Farklı değerlendirmelere sahip olsalar da mücadeleye katkı sunacağını düşündüğümüz tüm yazılara yayın ilkelerimiz çerçevesinde yer vereceğiz.

İlgili Yazılar

Post

Almanya Seçimlerine Yeşil ve Soldan Bir Bakış

Post

Umudumuz Örgütlü Mücadelemizde

Post

Batı’nın Göçmen İkiyüzlülüğü

Post

Ödememek ve Ödeyememek

Post

Al Gözüm Seyreyle

Post

Cevap C Şıkkı

Post

COVID-19 Günlerinde Anti-Kapitalist Siyaset

Post

Salgın Durumu Üzerine

Post

İş, Aş, Barış

Post

‘Zeytinlilerin’ Kazanacağı Günler Yakın

Post

Gotham’ın Delileri Ne Kadar Kahraman?

Post

Yolsuzluk Saray Düzeninin Çimentosudur

Post

Düzenin Ekonomiye Çözümü Yok

Post

Mesele Bakanlık Değil Kürt Halkının Temsil Hakkı

Post

Ege’nin İki Yakasının Tek Çözümü: Göndereceğiz

Post

Ekonomik Kriz Yayılırken Savaşlar da Yayılacaktır

Post

Seçime Bir Adım Kala Sosyal Konut Projesi

Post

Emek ve Özgürlük İttifakı yola çıkıyor!

Post

Emek ve Özgürlük İttifakı program çerçevesi açıklandı

Post

Emek ve Özgürlük İttifakı yol haritasını binlerin katıldığı halk buluşmasında açıkladı

Post

İtalya’da Seçimler Neyi İşaret Ediyor?

Post

Başörtüsü, Özgürlükler ve Devrimci Siyaset

Post

Savaşsız Bir Dünya İçin Emekçilerin İktidarı Gerek

Post

Madenlerde Tek Çare Kamulaştırma

Post

Sansür Yasasını Yenebiliriz

Post

Yeni Gezi Direnişleri için Mücadele Arkadaşlarımızı Savunacağız

Post

İşçi Emekçi Mitingiyle İşçi Hareketinde Bir Adım Daha

Post

Seçim Ekonomisi Pansumansa İşçi Emekçi Hükümeti Tek Çözüm Olabilir

Post

Rejim Özgürlüklerimizi Söküp Alacak Güçte mi?

Post

İnşaat-Sen Sendikaların Yüz Akı, Yaşasın İşçilerin Kayı İnşaat Zaferi

Post

EHP Gençliği 6 Kasım'da Gençlik Konferansı'na çağırıyor

Post

EHP Gençliği Konferans'ta Buluştu: Gelecek Sosyalizm Olacak!

Post

“Helalleşme” Kavramının Düşündürttükleri

Post

EHP'den Adaylık Değerlendirmesi: Aday Çıkması Doğal

Post

Emek ve Özgürlük İttifakı “Birlikte Değiştirelim” demek için İstanbul’da buluşuyor!

Post

EHP'den Erdoğan'a: Seni Göndereceğiz!

Post

On binler Kartal'da buluştu: Emek ve Özgürlük İttifakı seçim startını verdi

Post

Trendyol Çalışanları Direniyor

Post

Şahsım Devlet Olursa - I

Post

Şahsım Devlet Olursa - II

Post

Şahsım Devlet Olursa - III

Post

Şahsım Devlet Olursa - IV

Post

Şahsım Devlet Olursa - V

Post

Emek ve Özgürlük İttifakı: Tarihsel sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz, cumhurbaşkanı adayı çıkarmıyoruz

Post

EHP Deprem Politikaları Raporu: Yıkılmayan Kentleri İnşa Edeceğiz

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Öztürk’ten Soylu’ya: HDP’yi Kapatmak İçin Hiç Heyecanlanma

Post

Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili Adayı ve EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk, Diyarbakır’daydı

Post

Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı ve Yeşil Sol Parti İstanbul 1. Bölge Milletvekili Adayı Hakan Öztürk, bugün Siirt’teydi.

Post

Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı ve Yeşil Sol Parti İstanbul 1. Bölge Milletvekili Adayı Hakan Öztürk, Şırnak’ta yapılan iki Yeşil Sol Parti seçim bürosu açılışına katıldı.

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Hakan Öztürk, altı maddede hedeflerini anlattı: Bu iktidardan bir beklentimiz yok

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Hakan Öztürk öldürülen kadınların aileleriyle buluştu: Kadınların çığlığı o mecliste duyulmalı

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Öztürk: O parlamento güçlü olacaksa önce Kürt milletvekilleri konuştuğunda “Kardeş Kürt halkının diliyle konuşuldu” diye kayda geçmelidir

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Öztürk: Karanlık rejimi göndermek, Türkiye halklarına muazzam bir özgüven verir

Post

Yeşil Sol Parti İstanbul Adayı Öztürk’ten Diyarbakırda'ki ev baskınlarına tepki: Halk politikalarınızı beğenmezse sizi gönderir, buna alışın

Post

Neo-Feodal Toplumda Hayatta Kalma Rehberi - I

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Öztürk: İşçilerin Ürettiği Değer Sermayeden Bağımsız Olmalı

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Öztürk: Hem 1 Mayıs’tan hem de seçimlerden başarıyla çıkmalıyız

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Hakan Öztürk: 1 Mayıs'ta meydanlarda işçi sınıfının gür sesini yükseltmeliyiz

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Hakan Öztürk: Büyük halk toplantılarıyla, halkın sözünü direkt parlamentoya taşıyabiliriz

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Hakan Öztürk: İşçi sınıfının bir günlük çalışma süresi 6 saat olmalı

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Hakan Öztürk’ten Erdoğan’a: Ağlasan da sızlasan da bu halk seni gönderecek

Post

Kuram Tartışması Önceliklidir

Post

Yasakları Yasakla