Post

Küçük Şehirde Yalnızlık Üzerine

Küçük Şehirde Yalnızlık Üzerine
Bir dertleşme ve çağrı yazısı

Büyük bir şehirden küçük bir şehre taşındığımda, fark ettiğim ilk şey sessizlikti. İlk günler güzeldi aslında; gürültü yoktu, trafik yoktu, insanlar daha tanıdık gibiydi. Ama zaman geçtikçe bu sessizliğin altında derin bir yalnızlık, karanlık bir durgunluk olduğunu görmeye başladım. Bir yerden sonra bu şehirde genç insanların yalnız olduğunu fark ettim. Ama öyle “kendi haline düşkün” bir yalnızlık değil bu; bastırılmış, içine kapanmış, konuşmaktan, paylaşmaktan çekinir bir yalnızlık.

Özellikle öğrencilerle tanıştıkça bunu daha iyi anladım. Üniversite dediğin şey büyük şehirlerde biraz sosyal alanlar, kulüpler, etkinlikler, tartışmalar, kolektif yaşantılar demek. Ama küçük şehirde öyle değil. Öğrenciler dersine giriyor, eve gidiyor. Kampüs koca bir beton alan; sosyalleşme yok, dayanışma yok. “Kampüs kültürü” diye bir şey yok. Kimse kimseyi tanımıyor, kimse kimseye güvenmiyor. Geriye sadece yalnızlık kalıyor. Ve bu yalnızlık, zamanla içte büyüyen bir depresyona dönüşüyor.

Bir de mezunlar var. Okulu bitirip evine dönen, küçük şehirde iş bulamayan, ya da bulduğu işte sigortasız, asgari ücretin bile altında çalışan gençler. Kimi markette, sanayide, kimi parasını düzenli alamıyor. Çoğu hâlâ ailesiyle yaşıyor ama artık evde bile huzursuz. Kendi hayatını kuramayan, kendini boğulmuş hisseden bir gençlik var. Ve bu gençlik yalnız. Çünkü bu şehirlerde ne dayanışma var, ne de nefes alınacak bir politik alan.

Kadınlar ve lubunyalar bu yalnızlığı daha derin yaşıyor. Çünkü hem ekonomik hem toplumsal baskılar daha yoğun. Küçük şehirlerde “görünürlük” korkusu çok gerçek bir şey. Herkesin birbirini tanıdığı yerlerde lubunya olmak, feminist olmak, özgür olmak kolay değil. Hem dışarıdan gelen bakışlar, hem de içeride biriken kaygılar insanın içini kemiriyor. Güvende hissetmek bile lüks hâline geliyor. Bu yüzden birçok kadın ve lubunya, yalnızlığa ve sessizliğe mahkûm ediliyor.

Ama mesele sadece bireysel değil. Bu yalnızlıkların hepsi aslında sistematik. Bu hale gelmemizin nedeni sadece kişiliklerimiz, seçimlerimiz ya da tesadüfler değil. İşsizlik, yoksulluk, baskılar, cinsiyetçi roller, homofobi, aile içi şiddet, toplumsal dışlanma… Bunların hepsi bu düzenin bize dayattığı şeyler. Ve biz bu düzenin bize yüklediği bu yalnızlığa karşı örgütsüz bırakılıyoruz.

İstanbul’da, Ankara’da bir çağrıya yüzlerce kişi geliyor olabilir. Ama küçük şehirlerde bir çağrı yaptığında gelen üç kişi bile mucize gibi geliyor. Çünkü burada o üç kişinin gelmesi, sadece bir etkinliğe katılmak değil; görünür olmak, cesaret göstermek, bazen ailesine, mahallesine rağmen orada durmak demek. Bu yüzden küçük şehirlerdeki örgütlenme, sadece politik bir pratik değil, aynı zamanda kişisel bir iyileşme, bir varoluş biçimi oluyor.

Örgütlenmek sadece afiş asmak, bildiri dağıtmak değil. Bir arkadaş kazanmak, biriyle çay içmek, bir konuda dertleşmek, birlikte film izlemek, omuz omuza yürümek… Bunların hepsi bu yalnızlığa karşı bir direniş biçimi. Bu yüzden örgütlenmek, sadece sistemi değiştirmek için değil, kendimizi yeniden kurmak için de şart. Depresyona, umutsuzluğa, çaresizliğe karşı bir panzehir gibi.

Belki her şey bir anda değişmeyecek. Belki bu yazıyı okuyan sadece beş kişi olacak. Ama o beş kişi bir araya gelip bir şeyler yapmaya başladığında, yalnızlık yerini dayanışmaya bırakır. İşte o zaman bu şehir başka bir yer olur. Daha dayanılır, daha yaşanır bir yere dönüşür.

Bu yazı bir reçete değil. Sadece bir çağrı. Bu yalnızlığı birlikte aşabiliriz. Küçük şehirlerde, küçük gruplarla, küçük sohbetlerle başlayabiliriz. Ama o küçük şeyler, geleceği değiştirecek kadar büyük olabilir.

Yarın, geniş bir yazar kadrosu ile günceli değerlendirme, siyasi gelişmeleri takip etme, öngörme, anlama ve fikri bir yön çizme hedefindedir. Ancak yayınlanan yazılardaki görüşler, Yarın Yayın Kurulu’nun politik değerlendirmeleriyle tümüyle aynı çizgide olmayabilir. Farklı değerlendirmelere sahip olsalar da mücadeleye katkı sunacağını düşündüğümüz tüm yazılara yayın ilkelerimiz çerçevesinde yer vereceğiz.

İlgili Yazılar

Post

Küçük Şehirde Yalnızlık Üzerine

Post

Korku Duvarları Yıkılıyor Gençlik Susmuyor

Post

Gözün Gördüğü Kadar

Post

Perde Açıldı, Sahnedeyiz

Post

Devrimci Gençlik Öfkesi Yeniden Diriliyor…

Post

Öznesi Olmaktan Gurur Duyuyoruz

Post

Gençliğin Öncü Görevi

Post

Kurtuluşa Kadar Savaş Nidaları Tekrardan

Post

LGBTİQ+ Toplumunun Sosyalist Perspektifte Kurtuluşu

Post

Gerileyen Yüzyıl

Post

Taksim Mücadelesi ve 1 Mayıs’ın Bütünlüklü Siyaseti

Post

Şimşek Programı Çöpe, Patronların “Eller Cebe”

Post

Her Sosyalist Bir Öğretmendir

Post

Bir Işık Yakıyoruz 

Post

Hayata Boyuna Beyaz Atlı Prens Muamelesi Yapmak

Post

AKP’nin Kadınlara Reva Gördüğü Hayat

Post

Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin

Post

Fındıklar Altında Kardeşlik

Post

Bize Yalan Söylediler

Post

İki Ekmek Borçluyuz

Post

Fındıklar Altında Kardeşlik Bölüm 2: Belirsiz Yolda Çaresizlik

Post

Müsadenizle Denemek İstiyoruz

Post

Ruhsuz Mükemmeliyet

Post

Kanunsuzluk Üreten Kanun Katillerinin Katillik Yaratan Kanunsuzlukları

Post

Fındıklar Altında Kardeşlik Bölüm 3: Kayıp Dileğin Sonu

Post

Umut Biziz, Genç Feministleriz

Post

Emeğin Yol Haritası

Post

Bir Kez Daha: Birkaç Elma Değil Sepet Çürük!

Post

Koşulsuz Yurt, Koşulsuz Burs

Post

Moto Kurye Olmak

Post

Ya Garipler Yakarsa?

Post

2024 Genç Feministlerin Yılıdır

Post

İnsanca Yaşam Neye Tekabül Ediyor?

Post

Kürt Meselesinde Çözümün Konuşulmasının Olumlu Etkisi Olacaktır

Post

Yasakları Yasakla

Post

Kuram Tartışması Önceliklidir

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Hakan Öztürk’ten Erdoğan’a: Ağlasan da sızlasan da bu halk seni gönderecek

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Hakan Öztürk: İşçi sınıfının bir günlük çalışma süresi 6 saat olmalı

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Hakan Öztürk: Büyük halk toplantılarıyla, halkın sözünü direkt parlamentoya taşıyabiliriz

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Hakan Öztürk: 1 Mayıs'ta meydanlarda işçi sınıfının gür sesini yükseltmeliyiz

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Öztürk: Hem 1 Mayıs’tan hem de seçimlerden başarıyla çıkmalıyız

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Öztürk: İşçilerin Ürettiği Değer Sermayeden Bağımsız Olmalı

Post

Neo-Feodal Toplumda Hayatta Kalma Rehberi - I

Post

Yeşil Sol Parti İstanbul Adayı Öztürk’ten Diyarbakırda'ki ev baskınlarına tepki: Halk politikalarınızı beğenmezse sizi gönderir, buna alışın

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Öztürk: Karanlık rejimi göndermek, Türkiye halklarına muazzam bir özgüven verir

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Öztürk: O parlamento güçlü olacaksa önce Kürt milletvekilleri konuştuğunda “Kardeş Kürt halkının diliyle konuşuldu” diye kayda geçmelidir

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Hakan Öztürk öldürülen kadınların aileleriyle buluştu: Kadınların çığlığı o mecliste duyulmalı

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Hakan Öztürk, altı maddede hedeflerini anlattı: Bu iktidardan bir beklentimiz yok

Post

Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı ve Yeşil Sol Parti İstanbul 1. Bölge Milletvekili Adayı Hakan Öztürk, Şırnak’ta yapılan iki Yeşil Sol Parti seçim bürosu açılışına katıldı.

Post

Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı ve Yeşil Sol Parti İstanbul 1. Bölge Milletvekili Adayı Hakan Öztürk, bugün Siirt’teydi.

Post

Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili Adayı ve EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk, Diyarbakır’daydı

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Öztürk’ten Soylu’ya: HDP’yi Kapatmak İçin Hiç Heyecanlanma

Post

EHP Deprem Politikaları Raporu: Yıkılmayan Kentleri İnşa Edeceğiz

Post

Emek ve Özgürlük İttifakı: Tarihsel sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz, cumhurbaşkanı adayı çıkarmıyoruz

Post

Şahsım Devlet Olursa - V

Post

Şahsım Devlet Olursa - IV

Post

Şahsım Devlet Olursa - III

Post

Şahsım Devlet Olursa - II

Post

Şahsım Devlet Olursa - I

Post

Trendyol Çalışanları Direniyor

Post

On binler Kartal'da buluştu: Emek ve Özgürlük İttifakı seçim startını verdi

Post

EHP'den Erdoğan'a: Seni Göndereceğiz!

Post

Emek ve Özgürlük İttifakı “Birlikte Değiştirelim” demek için İstanbul’da buluşuyor!

Post

EHP'den Adaylık Değerlendirmesi: Aday Çıkması Doğal

Post

“Helalleşme” Kavramının Düşündürttükleri

Post

EHP Gençliği Konferans'ta Buluştu: Gelecek Sosyalizm Olacak!

Post

EHP Gençliği 6 Kasım'da Gençlik Konferansı'na çağırıyor

Post

İnşaat-Sen Sendikaların Yüz Akı, Yaşasın İşçilerin Kayı İnşaat Zaferi

Post

Rejim Özgürlüklerimizi Söküp Alacak Güçte mi?

Post

Seçim Ekonomisi Pansumansa İşçi Emekçi Hükümeti Tek Çözüm Olabilir

Post

İşçi Emekçi Mitingiyle İşçi Hareketinde Bir Adım Daha

Post

Yeni Gezi Direnişleri için Mücadele Arkadaşlarımızı Savunacağız

Post

Sansür Yasasını Yenebiliriz

Post

Madenlerde Tek Çare Kamulaştırma

Post

Savaşsız Bir Dünya İçin Emekçilerin İktidarı Gerek

Post

Başörtüsü, Özgürlükler ve Devrimci Siyaset

Post

İtalya’da Seçimler Neyi İşaret Ediyor?

Post

Emek ve Özgürlük İttifakı yol haritasını binlerin katıldığı halk buluşmasında açıkladı

Post

Emek ve Özgürlük İttifakı program çerçevesi açıklandı

Post

Emek ve Özgürlük İttifakı yola çıkıyor!

Post

Seçime Bir Adım Kala Sosyal Konut Projesi

Post

Ekonomik Kriz Yayılırken Savaşlar da Yayılacaktır

Post

Ege’nin İki Yakasının Tek Çözümü: Göndereceğiz

Post

Mesele Bakanlık Değil Kürt Halkının Temsil Hakkı

Post

Düzenin Ekonomiye Çözümü Yok

Post

Yolsuzluk Saray Düzeninin Çimentosudur

Post

Gotham’ın Delileri Ne Kadar Kahraman?

Post

‘Zeytinlilerin’ Kazanacağı Günler Yakın

Post

İş, Aş, Barış

Post

Salgın Durumu Üzerine

Post

COVID-19 Günlerinde Anti-Kapitalist Siyaset

Post

Cevap C Şıkkı

Post

Al Gözüm Seyreyle

Post

Ödememek ve Ödeyememek

Post

Batı’nın Göçmen İkiyüzlülüğü

Post

Umudumuz Örgütlü Mücadelemizde

Post

Almanya Seçimlerine Yeşil ve Soldan Bir Bakış