Post

Dünyada Barış Süreçleri - 1

Dünyada Barış Süreçleri - 1

Süreç ne kadar demokratik? Masaya kiminle oturulacak? Halkın desteği var mı? Devlet gerçekten verdiği sözleri tutacak mı? Bu sorular sadece Türkiye’de değil, dünyadaki diğer barış süreçlerinde de soruldu. Gelin hep birlikte barış süreçlerinde neler yaşandı kısaca bir bakalım.

Bask Yurdu ve Özgürlüğü (ETA), İspanya’daki etnik grup Baskların bağımsızlığı için 1959'da kuruldu. 2017'de ise silahlara veda etti. Peki bu nasıl oldu? İspanya’da Francisco Franco diktatörlüğü dönemini takiben 1978’de başlayan demokratikleşme sürecinin parçası olarak, Bask bölgesine özerklik tanındı ama özerkliğe rağmen Bask sorunu yıllarca devam etti. ETA ve siyasi kolu olarak görülen Birlik Partisi (Batasuna) Bask bölgesinin bağımsızlığı talebiyle mücadelesini sürdürdü. Yıllar içinde ETA’nın şiddet eylemleri Bask bölgesinde halkın bir bölümü tarafından tepki gördü. Halk ETA’nın şiddet eylemlerini bitirmesi için baskı yaptı. Bu baskının etkisiyle ETA silah bırakma sürecine girdi. İspanya devleti müzakerelerde örgütü doğrudan muhatap almadı. ETA'nın silahsızlanması, uluslararası örgütler, kilise, sendika ve bireylerin kendilerine özgü işbirliği ile sağlandı. Örgüt 2017’de arabuluculara silahların nerede olduğu bilgisini verdi, böylece kalıcı barış sağlandı.

İrlanda Kurtuluş Ordusu (IRA), 1919'da İrlanda bağımsızlık savaşı sırasında kuruldu. Kuzey İrlanda’nın İngiltere’den ayrılması amaçlandı. 2005’te silah bıraktı. Bunlar nasıl gerçekleşti bakalım: Barış süreci tam olarak 13 yıl sürdü. Ağustos 1994'te ateşkes ilan edildi. 1998’de Hayırlı Cuma Anlaşması barış sürecinin ilerlemesini sağladı. Cumhuriyetçiler ve İngiltere yanlıları Kuzey İrlanda’yı birlikte yönetmeye başladı. Bu kolay olmadı: Delegeler kuruldu, çok partili müzakereler, anketler ve barış mitingleri yapıldı. Toplum barışa hazırlandı. Son olarak, anlaşma, referandumla halka sunuldu. Her iki taraftan baskın çoğunluk “evet” oyu kullandı. Toplumsal onayın bu kadar güçlü olması, sürecin kalıcı olmasında da belirleyici oldu.

Güney Amerika ülkesi Guatemala’da 1954’te gerçekleşen askeri darbeye solun silahlı mücadeleyle karşılık vermesiyle başlayan 36 yıllık savaşta 200 binden fazla kişi yaşamını yitirdi. Silahlı örgüt Guatemala Ulusal Devrimci Birliği (URGN) ile devlet arasında yıllar süren görüşmelerin ardından 1996’da barış sağlandı. Ancak yapılan görüşmeler, belli bir aşamaya kadar kamuoyuna aktarılmadı, yani gizli olarak yürütüldü. 1996’da imzalanan son anlaşmada maddelerin çok net olmasından dolayı başarıyla sonuçlandı. Ancak barış anlaşmasından önce var olan yoksulluk, anlaşmadan sonra da değişmemiştir. Evet barış önemliydi, askeri operasyonlar bitmişti, ama toprak reformu yapılmadı, sosyal hizmetler iyileştirilmedi. Sağlık ve eğitim sistemi güçlendirilmedi. Bu yüzden halkın bir kısmı hayal kırıklığına uğradı. Barış önemli ancak ekonomik anlamda iyileşme olmadığı sürece şiddet olayları da bitmeyecektir. Günümüze baktığımızda da şiddetin en yoğun olduğu ülkelerden biri.

Kolombiya devleti ile solcu örgüt Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) arasında yaklaşık 52 yıl süren çatışmalar, 2016 yılındaki bir barış anlaşmasıyla son buldu. Barış süreci kolay olmadı yoğun çatışmalar, kaçırılmalar ve ölümler devam etti. Aslında ülkede 1980’lerden 2000’lere kadar çeşitli barış süreci girişimleri oldu. Ancak başarısızlıkla sonuçlandı. 2012’de başlayan, farklı bölgesel ve küresel aracıların da aralarında bulunduğu görüşmeler bir süre gizli, sonra da kamuoyuna açık bir şekilde sürdürüldü. Bu süre zarfında FARC, birkaç kez tek taraflı ateşkes ilan etti. Barış süreci belirli dönemlerde tıkansa da, baltalanmaya çalışılsa da FARC, sürekli olarak ikili ateşkesin gerekliliğini savundu. FARC 2014’te Kolombiya devletinin saldırılarına karşı ateşkesi sonlandırdı. Bir yandan Havana'da barış görüşmeleri sürerken diğer yandan çatışmalar sürüyordu. 2016’da iki tarafın ateşkes ilan etmesiyle barış anlaşması yapıldı. Anlaşma, 2 Ekim 2016'daki referandumda %50,24 oyla reddedilmesine rağmen uluslararası baskıdan dolayı taraflar yeniden müzakereye oturdu ve barış kalıcı bir hal aldı. 2017’de silahlar büyük ölçüde teslim edildi. Barış anlaşmasının ardından FARC siyasi bir parti haline geldi.

Kürdistan İşçi Partisi (PKK), Abdullah Öcalan tarafından 1970’lerin sonlarında kurulmuş ve Marksist-Leninist bir ideolojiyle, Kürtlerin sesi olmayı hedeflemiştir. 1984’te ilk silahlı eylemini düzenlemiş ve o tarihten bu yana çatışmalar devam etmiştir. PKK, Turgut Özal döneminde barış görüşmeleri sonucunda 1993’te tek taraflı bir ateşkes ilan etmiş ancak Özal’ın ölümü ile bu süreç sona ermiştir. 2013-2015 yılları arasında devlet ile PKK arasında Kürt sorununa barışçıl bir çözüm bulmak amacıyla müzakereler başlamıştır. O dönemde devlet toplumun barışı benimsemesi için büyük adımlar atıyordu. Örneğin; meda barış dili kullanılıyor, akademisyenler bir araya geliyor, toplumun çeşitli kesimlerinden itibar kazanmış akil insanlar heyeti oluşturuluyordu. Bu heyet Türkiye’nin çeşitli illerinde temas ve sempozyumlarda bulunuyor, faili meçhuller konuşuluyor, toplu mezarlar açılıyor, devlet köy yakılmalarını kabul ediyordu. Geçmişle yüzleşme başlamıştı. Her iki taraf da medyada barışı anlatıyor, toplumda barış ortamı sağlanıyordu. Böyle olunca toplum barışa yönelik hızlıca dönüştü; bölge ekonomik olarak kalkındı. Temmuz 2015’te bu süreç sona ermiş, çatışmalar ve Kürt halkına yönelik yoğun baskılar yeniden başlamıştı.

22 Ekim 2024’te MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla süreç yeniden başladı. İmralı heyeti, yıllar sonra 28 Aralık’ta Abdullah Öcalan’la görüşmüştü. Mart 2025’te PKK ateşkes ilan etti. Ancak barışın konuşulduğu bu tarihlerde devlet bir yandan hava saldırılarına devam ediyor diğer yandan DEM Parti belediyelerine kayyum atıyordu. PKK lideri Abdullah Öcalan Kürt ve Türk halkının barışı konusunda ısrarlı ve bu konuda çok büyük adımlar atıyordu. Süreç gizli yönetiliyor, kamuoyuna çok az şey aktarılıyordu. PKK, Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla 12 Mayıs 2025 tarihinde örgütü feshetme ve silahlı mücadeleye son verme kararı aldığını açıkladı.

Örgüt, Ekim ayında Türkiye’deki tüm güçlerini geri çektiğini duyurdu. Devlet kanadında da olumlu adımlar atıldı. Tutuklu olan bazı PKK üyeleri serbest bırakıldı. PKK lideri Abdullah Öcalan’ın videolu mesajı yayınladı. TBMM’de Milli Dayanışma ve Kardeşlik Komisyonu kuruldu. Komisyon toplantılarında Barış Annelerini dinledi ancak Kürtçe konuşmak isteyen annenin konuşmasına izin verilmedi. AKP, MHP ve DEM Parti’den oluşan bir komisyon heyeti İmralı’yı ziyarette bulundu. 

Ancak Süreç şeffaf yürütülmediği için ve devlet kayyum politikalarına devam ettiği için halkın sürece güveni tam değil. DEM Parti ve devletin açıklamalarına göre süreç öngörüldüğü gibi devam ediyor, duraksama aksama yok şimdilik her şey yolunda.

Aslında dünyadaki diğer barış süreçlerinin dinamikleri farklı olsa da hepsi kalıcı barışın sağlanması için nasıl bir yol izleyebileceğimizin birer örnekleridir. Kalıcı bir barış için müzakereler önemlidir. Ne olursa olsun iki tarafın doğrudan muhatap alınması ve kapsayıcı bir barış anlaşması önemlidir. Toplumun destek vermesi için medyanın barış dili kullanması önemlidir. Çatışmalı süreçten zarar gören herkese barışın önemi anlatılmalıdır. Toplumda istikrarlı ve kalıcı bir barışın inşası için her şeyden önce baskı ve tehdit dilinden vazgeçilmelidir. Koşullar sağlandığı sürece barışın temelleri atılabilir ve sağlam bir zemine oturtulabilir. Geleceğe dair atılacak adımların toplumda daha fazla destek görülmesi sağlanabilir.

 

 

Yarın, geniş bir yazar kadrosu ile günceli değerlendirme, siyasi gelişmeleri takip etme, öngörme, anlama ve fikri bir yön çizme hedefindedir. Ancak yayınlanan yazılardaki görüşler, Yarın Yayın Kurulu’nun politik değerlendirmeleriyle tümüyle aynı çizgide olmayabilir. Farklı değerlendirmelere sahip olsalar da mücadeleye katkı sunacağını düşündüğümüz tüm yazılara yayın ilkelerimiz çerçevesinde yer vereceğiz.

İlgili Yazılar

Post

Dünyada Barış Süreçleri - 1

Post

Kadın İşçilerin Gerçeği

Post

Ares’ten Zeytin’e Aynı Zihniyetin Devamı

Post

Bir Seçim, Bir Karar, Bir Geri Çekilme: Tesadüf Değil

Post

O Büyük Canavarın Gölgesinde –Mersin Akkuyu İşçileri

Post

Ahlakın Zehirli Sopası

Post

İşçi Sınıfının Güncel Durumu

Post

Greta’yı Yargılayan Sol, Kendini Ne Zaman Yargılayacak?

Post

Ellerimizde Bir Dünya

Post

Ormanlarda Talana Çayda Sömürüye Son

Post

Nerden Tutsak Elimizde Kalıyor

Post

Neoliberal Dünyada Eğitim

Post

Taksim Mücadelesi ve 1 Mayıs’ın Bütünlüklü Siyaseti

Post

Şimşek Programı Çöpe, Patronların “Eller Cebe”

Post

Her Sosyalist Bir Öğretmendir

Post

Bir Işık Yakıyoruz 

Post

Hayata Boyuna Beyaz Atlı Prens Muamelesi Yapmak

Post

AKP’nin Kadınlara Reva Gördüğü Hayat

Post

Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin

Post

Fındıklar Altında Kardeşlik

Post

Bize Yalan Söylediler

Post

İki Ekmek Borçluyuz

Post

Fındıklar Altında Kardeşlik Bölüm 2: Belirsiz Yolda Çaresizlik

Post

Müsadenizle Denemek İstiyoruz

Post

Ruhsuz Mükemmeliyet

Post

Kanunsuzluk Üreten Kanun Katillerinin Katillik Yaratan Kanunsuzlukları

Post

Fındıklar Altında Kardeşlik Bölüm 3: Kayıp Dileğin Sonu

Post

Umut Biziz, Genç Feministleriz

Post

Emeğin Yol Haritası

Post

Bir Kez Daha: Birkaç Elma Değil Sepet Çürük!

Post

Koşulsuz Yurt, Koşulsuz Burs

Post

Moto Kurye Olmak

Post

Ya Garipler Yakarsa?

Post

2024 Genç Feministlerin Yılıdır

Post

İnsanca Yaşam Neye Tekabül Ediyor?

Post

Kürt Meselesinde Çözümün Konuşulmasının Olumlu Etkisi Olacaktır

Post

Gerileyen Yüzyıl

Post

LGBTİQ+ Toplumunun Sosyalist Perspektifte Kurtuluşu

Post

Kurtuluşa Kadar Savaş Nidaları Tekrardan

Post

Gençliğin Öncü Görevi

Post

Perde Açıldı, Sahnedeyiz

Post

Devrimci Gençlik Öfkesi Yeniden Diriliyor…

Post

Öznesi Olmaktan Gurur Duyuyoruz

Post

Gözün Gördüğü Kadar

Post

Korku Duvarları Yıkılıyor Gençlik Susmuyor

Post

Küçük Şehirde Yalnızlık Üzerine

Post

Nefreti Değil, Hayatı Seçelim: Erken Seçim İçin Bir Çağrı

Post

Şiddet Kol Gezerken

Post

İstanbul’un Işıklı Caddelerinde Ölüm

Post

Sosyalizme Mecburiyet

Post

Bir Seçenek Daha Var

Post

Var Mısın Örgütlenmeye

Post

Muslukları Tekrardan Nasıl Akıtırız?

Post

Yasakları Yasakla

Post

Kuram Tartışması Önceliklidir

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Hakan Öztürk’ten Erdoğan’a: Ağlasan da sızlasan da bu halk seni gönderecek

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Hakan Öztürk: İşçi sınıfının bir günlük çalışma süresi 6 saat olmalı

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Hakan Öztürk: Büyük halk toplantılarıyla, halkın sözünü direkt parlamentoya taşıyabiliriz

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Hakan Öztürk: 1 Mayıs'ta meydanlarda işçi sınıfının gür sesini yükseltmeliyiz

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Öztürk: Hem 1 Mayıs’tan hem de seçimlerden başarıyla çıkmalıyız

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Öztürk: İşçilerin Ürettiği Değer Sermayeden Bağımsız Olmalı

Post

Neo-Feodal Toplumda Hayatta Kalma Rehberi - I

Post

Yeşil Sol Parti İstanbul Adayı Öztürk’ten Diyarbakırda'ki ev baskınlarına tepki: Halk politikalarınızı beğenmezse sizi gönderir, buna alışın

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Öztürk: Karanlık rejimi göndermek, Türkiye halklarına muazzam bir özgüven verir

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Öztürk: O parlamento güçlü olacaksa önce Kürt milletvekilleri konuştuğunda “Kardeş Kürt halkının diliyle konuşuldu” diye kayda geçmelidir

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Hakan Öztürk öldürülen kadınların aileleriyle buluştu: Kadınların çığlığı o mecliste duyulmalı

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Hakan Öztürk, altı maddede hedeflerini anlattı: Bu iktidardan bir beklentimiz yok

Post

Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı ve Yeşil Sol Parti İstanbul 1. Bölge Milletvekili Adayı Hakan Öztürk, Şırnak’ta yapılan iki Yeşil Sol Parti seçim bürosu açılışına katıldı.

Post

Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı ve Yeşil Sol Parti İstanbul 1. Bölge Milletvekili Adayı Hakan Öztürk, bugün Siirt’teydi.

Post

Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili Adayı ve EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk, Diyarbakır’daydı

Post

Yeşil Sol Parti Adayı Öztürk’ten Soylu’ya: HDP’yi Kapatmak İçin Hiç Heyecanlanma

Post

EHP Deprem Politikaları Raporu: Yıkılmayan Kentleri İnşa Edeceğiz

Post

Emek ve Özgürlük İttifakı: Tarihsel sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz, cumhurbaşkanı adayı çıkarmıyoruz

Post

Şahsım Devlet Olursa - V

Post

Şahsım Devlet Olursa - IV

Post

Şahsım Devlet Olursa - III

Post

Şahsım Devlet Olursa - II

Post

Şahsım Devlet Olursa - I

Post

Trendyol Çalışanları Direniyor

Post

On binler Kartal'da buluştu: Emek ve Özgürlük İttifakı seçim startını verdi

Post

EHP'den Erdoğan'a: Seni Göndereceğiz!

Post

Emek ve Özgürlük İttifakı “Birlikte Değiştirelim” demek için İstanbul’da buluşuyor!

Post

EHP'den Adaylık Değerlendirmesi: Aday Çıkması Doğal

Post

“Helalleşme” Kavramının Düşündürttükleri

Post

EHP Gençliği Konferans'ta Buluştu: Gelecek Sosyalizm Olacak!

Post

EHP Gençliği 6 Kasım'da Gençlik Konferansı'na çağırıyor

Post

İnşaat-Sen Sendikaların Yüz Akı, Yaşasın İşçilerin Kayı İnşaat Zaferi

Post

Rejim Özgürlüklerimizi Söküp Alacak Güçte mi?

Post

Seçim Ekonomisi Pansumansa İşçi Emekçi Hükümeti Tek Çözüm Olabilir

Post

İşçi Emekçi Mitingiyle İşçi Hareketinde Bir Adım Daha

Post

Yeni Gezi Direnişleri için Mücadele Arkadaşlarımızı Savunacağız

Post

Sansür Yasasını Yenebiliriz

Post

Madenlerde Tek Çare Kamulaştırma

Post

Savaşsız Bir Dünya İçin Emekçilerin İktidarı Gerek

Post

Başörtüsü, Özgürlükler ve Devrimci Siyaset

Post

İtalya’da Seçimler Neyi İşaret Ediyor?

Post

Emek ve Özgürlük İttifakı yol haritasını binlerin katıldığı halk buluşmasında açıkladı

Post

Emek ve Özgürlük İttifakı program çerçevesi açıklandı

Post

Emek ve Özgürlük İttifakı yola çıkıyor!

Post

Seçime Bir Adım Kala Sosyal Konut Projesi

Post

Ekonomik Kriz Yayılırken Savaşlar da Yayılacaktır

Post

Ege’nin İki Yakasının Tek Çözümü: Göndereceğiz

Post

Mesele Bakanlık Değil Kürt Halkının Temsil Hakkı

Post

Düzenin Ekonomiye Çözümü Yok

Post

Yolsuzluk Saray Düzeninin Çimentosudur

Post

Gotham’ın Delileri Ne Kadar Kahraman?

Post

‘Zeytinlilerin’ Kazanacağı Günler Yakın

Post

İş, Aş, Barış

Post

Salgın Durumu Üzerine

Post

COVID-19 Günlerinde Anti-Kapitalist Siyaset

Post

Cevap C Şıkkı

Post

Al Gözüm Seyreyle

Post

Ödememek ve Ödeyememek

Post

Batı’nın Göçmen İkiyüzlülüğü

Post

Umudumuz Örgütlü Mücadelemizde

Post

Almanya Seçimlerine Yeşil ve Soldan Bir Bakış